• Yeni Çek Yasası Lehe-Aleyhe Değerlendirme Ek Karar Örnekleri - 05/02/2010
  • ERKEN İBRAZ BERAET

    Dosyanın incelenmesinden, açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonunda, mahkememizin yukarıda esas ve karar numaralarıyla karar tarihi yazılı asıl kararıyla, yine yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı sanığın,  '29/01/2006 keşide  ve 28/01/2006 ibraz tarihli suça konu çeki keşide etmek suretiyle', üzerine atılı Karşılıksız Çek Keşide Etme Suçunu işlediği kanısına varılarak, eylemine uyan 3167 Sayılı Yasanın 16/1. maddesi uyarınca çek bedeli kadar Adli Para Cezasıyla Cezalandırılmasına  ve Çek Hesabı Açmasının  Yasaklanmasına karar verildiği, kesinleşmesi üzerine infaza verilen bu  kararın, İlamat ve  İnfaz Bürosu tarafından iade edilerek, 20/12/2009 Tarihinde 27438 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5941 Sayılı Yasada sanık lehine düzenleme bulunduğundan ve infazda tereddüt oluştuğundan bahisle,  İNFAZININ DURDURULUP DURDURULMAYACAĞI  konusunda bir ek karar istendiği görülmüştür.
    İddia makamı mütalaasında, üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibraz edilmesi gereken çekin keşide edildiği tarihten önce ibraz edildiğinden, yeni yasada atılı bu eylemin suç olarak düzenlenmediğinden bahisle, sanığın atılı suçtan beratiyle mahkumiyete ilişkin asıl kararın bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına ve  infazın durdurulmasına karar verilmesini mütalaa ve talep talep etmiştir.
    Suça konu atılı eylemin ve cezasının, bir taraftan 3167 Sayılı Yasanın 16/1. maddesinde, "(1)Üzerinde yazılı keşide tarihinden önce veya ibraz süresi içinde 4 üncü madde uyarınca ibraz edildiğinde, yeterli karşılığı bulunmaması nedeniyle kısmen de olsa ödenmeyen çeki keşide eden hesap sahipleri veya yetkili temsilcileri, kanunların ayrıca suç saydığı haller saklı kalmak üzere, çek bedeli tutarı kadar adli para cezasıyla cezalandırılırlar." şeklinde, bir taraftan da 5941 Sayılı Yasanın 5/1. maddesinde, "(1)Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adlî para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamaz..." şeklinde düzenlendiğinin, anılan 5941 Sayılı Yasanın GEÇİCİ 1/5. maddesinde, "(5)31/12/2011 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir." denilmek suretiyle, bu suçun oluşabilmesi için  çekin üzerinde yazılı düzenleme tarihinde ya da daha sonra ibraz edilmesi gerektiğinin hüküme bağlandığının, 5237 Sayılı TCK'nın 'Zaman Bakımından Uygulama' başlıklı 7/2. maddesinin, "[2]Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." derildiğinin, anlatılagelen yasal mevzuat çerçevesinde olay değerlendirildiğinde, sanığın, 'üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibraz edildiği anlaşılan suça konu çeki keşide etmekten ibaret' eyleminin eyleminin yeni yasa ile suç olmaktan çıkartıldığının anlaşılması cümlesinden olmak üzere, 5941 Sayılı Yasanın sübut yönünden sanığın lehine  düzenleme getirdiği hususunda tam bir hukuki ve vicdani kanaate varılarak yerinde olduğu anlaşılan talebinkabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
    Gerekçesi Yukarda Açıklandığı Üzere;
    H Ü K Ü M:
    1.Yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı sanığın, daha önce yapılan yargılama sonunda, '29/01/2006 keşide  ve 28/01/2006 ibraz tarihli çeki keşide etmek suretiyle', müştekiye/katılana karşı, üzerine atılı, Karşılıksız Çek Keşide Etme Suçunu işlediği kanısına varılarak eylemine uyan 3167 Sayılı Kanunun 16/1. maddesi uyarınca çek bedeli kadar Adli Para Cezasıyla Cezalandırılmasına ve Çek Hesabı Açmasının Yasaklanmasına karar verilmiş ise de, 'atılı bu eylemin, 20/12/2009 Tarihinde 27438 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5941 Sayılı Yasanın GEÇİCİ 1/5. maddesiyle suç olmaktan çıkarıldığının' anlaşılması cümlesinden olmak üzere yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle, 5237 Sayılı TCK'nın  7/2.maddesinin yollamasıyla ve 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 223/2.-(a) maddesi uyarınca üzerine atılı suçundan BERAETİNE;
    2.Mahkememizin yukarıda esas ve karar numaralarıyla karar tarihi yazılı asıl kararının BÜTÜN SONUÇLARIYLA BİRLİKTE ORTADAN KALDIRILMASINA;
    3.İş bu ek kararın bir örneği de eklenmek suretiyle infaz evraklarının bila infaz iadesi için Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı İnfaz Bürosuna DERHAL MÜZEKKERE YAZILMASINA;
    4.İş bu ek kararın birer örneğinin, katılana/vekiline TEBLİĞİNE;
    5.Katılanın/vekilinin, iş bu ek kararın kendisine tebliğ tarihinden itibaren 7(yedi) gün içinde, mahkememize bir dilekçe vermek ya da zabıt kâtibine bu hususta bir beyanda bulunmak suretiyle iş bu karara İTİRAZ EDEBİLECEĞİNE;
    6.İş bu ek kararın kesinleşmesini mütakip Tali Karar Fişi düzenlenerek Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne GÖNDERİLMESİNE;
    Dair,tarafların yokluğunda, Cumhuriyet Savcısı M. DEMİR’in mütalaasına uygun olarak, duruşma yapmaksızın, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, CMK’nın 267. v.d. maddeleri uyarınca itiraz yolu açık olmak üzere karar verildi.

    TAAHHÜT KABUL

    Dosyanın incelenmesinden, açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonunda, mahkememizin yukarıda esas ve karar numaralarıyla karar tarihi yazılı, kesinleşmesi üzerine infaza verilen asıl kararıyla, yine yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı sanığın,  '29/01/2006 keşide  ve 01/02/2006 ibraz tarihli, 8.100,00 TL bedelli suça konu çeki keşide etmek suretiyle' üzerine atılı Karşılıksız Çek Keşide Etme Suçunu işlediği kanısına varılarak, eylemine uyan 3167 Sayılı Yasanın 16/1. maddesi uyarınca çek bedeli kadar Adli Para Cezasıyla Cezalandırılmasına  ve Çek Hesabı Açmasının  Yasaklanmasına karar verildiği,  20/12/2009 Tarihinde 27438 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5941 Sayılı Yasanın GEÇİCİ 2. maddesinin 1/a-b bendindeki, "(2/1)3167 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinde tanımlanan suçtan dolayı, 1/11/2009 tarihi itibarıyla, haklarında soruşturma veya kovuşturma başlatılmış ya da kesinleşmiş bir hükümle mahkûm olan kişilerin; (a)Şikâyetçi ile belirledikleri miktarın belirli vadelerde ödenmesi hususunda anlaşmaya varmaları ve anlaşmanın bir nüshasının şikâyetçi veya yasal temsilcisi tarafından Cumhuriyet başsavcılığına veya mahkemeye verilmesi hâlinde, anlaşmada öngörülen süre kadar soruşturma veya kovuşturmanın durmasına, hükmün infazının ertelenmesine veya durdurulmasına karar verilir. Anlaşmaya varılmış olması, şikâyetçi bakımından şikâyetin geri alınması sonucunu doğurmaz. (b)Bu Kanunun 6 ncı maddesi hükmüne -(6/1) Karşılıksız kalan çek bedelini, üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tamamen ödeyen kişi hakkında;...- göre ödenmesi gereken miktarı belirli vadelerde ödeyeceğini taahhüt etmesi ve taahhütnamenin, kendisi veya yasal temsilcisi tarafından Cumhuriyet başsavcılığına veya mahkemeye verilmesi hâlinde, anlaşma aranmaksızın, taahhütnamede belirtilen süre kadar, soruşturma veya kovuşturmanın durmasına, hükmün infazının ertelenmesine veya durdurulmasına karar verilir. Bu durumda, ödeme süresi, taahhütnamenin yapıldığı tarihten itibaren iki yılı geçemez. Taahhütnamede yer alacak birinci yıl taksidi, borcun üçte birinden az olamaz.Taahhütnamenin bir örneği alacaklıya gönderilir." içerikli lehe düzenlemeye istinaden sanığın/temsilcisinin/müdafiinin 20/12/2009 tarihli usule ve yasaya uygun olarak düzenlenmiş taahhütnameyi mahkememize sunduğu görülmüştür.
    İddia makamı mütalaasında,  sanığın  usul ve yasaya uygun  talebin kabulü ve  infazın durdurulması yönünde karar verilmesini mütalaa ve talep etmiştir.
    Usul ve yasaya uygun olduğu hususunda tam bir hukuki ve vicdani kanaate varılan talebin kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
    Gerekçesi Yukarda Açıklandığı Üzere;
    H Ü K Ü M:
    1.Mahkememizin yukarıda esas ve karar numaralarıyla asıl karar tarihi yazılı, kesinleşmesi üzerine infaza verilen kararıyla, üzerine atılı Karşılıksız Çek Keşide Etme Suçunu işlediği kanısına varılan yine yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı sanığın,  29/01/2006 keşide  ve 01/02/2006 ibraz tarihli, 8.100,00 TL bedelli suça konu çekten, eylemine uyan 3167 Sayılı Yasanın 16/1. maddesi uyarınca çek bedeli kadar Adli Para Cezasıyla Cezalandırılmasına  ve Çek Hesabı Açmasının  Yasaklanmasına ilişkin kesinleşmiş ilamının İNFAZININ 5941 Sayılı Yasanın GEÇİCİ 2. maddesinin 1/b bendi uyarıca 20/12/2011 TARİHİNE KADAR DURDURULMASINA/ERTELENMESİNE;
    2.İlamın bila infaz iadesi için Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı İnfaz Bürosuna MÜZEKKERE YAZILMASINA;
    3.İş bu ek kararın ve taahhütnamenin birer örneklerinin müştekiye/katılana/vekiline TEBLİĞİNE;
    4.Taahhüde uyulmaması halinde müştekinin/katılanın/vekilinin başvurusu üzerine bu husus tespit edilirse HÜKMÜN İNFAZININ DEVAMINA;
    5.Taahhütname süresi sonuna kadar müşteki/katılan/vekili tarafından yukarıdaki gibi bir başvuru olmaması halinde taahhütname sonucu belirlenen çek miktarı ve faizi süresinde ve tamamı ifa edildiği kabul edilerek dosyanın süre sonunda tekrar ele alınarak KAMU DAVASININ DÜŞMESİNE VE HÜKMÜN BÜTÜN SONUÇLARIYLA ORTADAN KALDIRILMASINA KARAR VERİLMESİNE;.
    6.5941 Sayılı Yasanın GEÇİCİ 2. maddesinin 6. bendinin,"(6)Soruşturma veya kovuşturması durdurulan ya da hükmün infazı ertelenen veya durdurulan kişi hakkında Ceza Muhakemesi Kanununun 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde yer alan adlî kontrol tedbirine karar verilebilir." içerikli hükmünün yollamasıyla, CMK'nın 109/3-a maddesinde düzenlenen 'Yurt Dışına Çıkamama'ya ilişkin Adli Kontrol Tedbirinin uygulanmasına TAKDİREN YER OLMADIĞINA;
    Dair,sanığın yokluğunda, Cumhuriyet Savcısı M.DEMİR’in mütalaasına uygun olarak, duruşma yapmaksızın, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, CMK’nın 267. v.d. maddeleri uyarınca itiraz yolu açık olmak üzere karar verildi.

    GENEL RET

    Dosyanın incelenmesinden, açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonunda, mahkememizin yukarıda esas ve karar numaralarıyla asıl karar tarihi yazılı kararıyla,yine yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı sanığın,  29/01/2006 keşide  ve 01/02/2006 ibraz tarihli, 8.100,00 TL bedelli suça konu çeki keşide etmek suretiyle üzerine atılı Karşılıksız Çek Keşide Etme Suçunu işlediği kanısına varılarak, eylemine uyan 3167 Sayılı Yasanın 16/1. maddesi uyarınca çek bedeli kadar Adli Para Cezasıyla Cezalandırılmasına  ve Çek Hesabı Açmasının  Yasaklanmasına karar verildiği, kesinleşmesi üzerine infaza verilen bu  kararın, İlamat ve  İnfaz Bürosu tarafından iade edilerek, 20/12/2009 Tarihinde 27438 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5941 Sayılı Yasada sanık lehine düzenleme bulunduğundan ve infazda tereddüt oluştuğundan bahisle,  İNFAZININ DURDURULUP DURDURULMAYACAĞI  konusunda bir ek karar istendiği görülmüştür.
    İddia makamı mütalaasında,  suça konu çekle ilgili olarak yeni yasada sanık lehine bir düzenleme söz konusu olmadığından bahisle  usul ve yasaya aykırı talebin reddini talep etmiştir.
    Suça konu atılı eylemin ve cezasının, bir taraftan  3167 Sayılı Yasanın 16/1.-2.-3.-4. maddesinde, "(1)Üzerinde yazılı keşide tarihinden önce veya ibraz süresi içinde 4 üncü madde uyarınca ibraz edildiğinde, yeterli karşılığı bulunmaması nedeniyle kısmen de olsa ödenmeyen çeki keşide eden hesap sahipleri veya yetkili temsilcileri, kanunların ayrıca suç saydığı haller saklı kalmak üzere, çek bedeli tutarı kadar adli para cezasıyla cezalandırılırlar. Ancak verilecek para cezası seksenmilyar liradan fazla olamaz.Bu miktar, 01/03/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ek 2 nci maddesine göre her yıl artırılır. Bu su çtan mükerrirlere, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.(2)Bu suçun, organ veya temsilcisi tarafından tüzelkişi yararına işlenmesi halinde özel hukuk tüzelkişisi hakkında da birinci fıkra uyarınca para cezasına hükmolunur. Ayrıca yetkili temsilci tarafından yararına çek keşide edilen hesap sahibi gerçek kişi hakkında da bu fıkra hükmü uygulanır.(3)Mahkeme, ayrıca işlenen suçun niteliğine göre bir yıl ile beş yıl arasında belirleyeceği bir süre için hesap sahiplerinin ve yetkili temsilcilerinin çek hesabı açtırmalarının yasaklanmasına karar verir. Yasaklanma kararı bütün bankalara duyurulmak üzere Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirilir.(4)Kısmen veya tamamen karşılıksız çıkan her çek yaprağı ayrı bir suç oluşturur." şeklinde, bir taraftan da  5941 Sayılı Yasanın 5/1. maddesinde, "(1)Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adlî para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamaz.Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder. Bu davalar, çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap sahibi-nin yahut şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesinde görülür. (2) Birinci fıkra hükmüne göre çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan kişi, çek hesabı sahibidir. Çek hesabı sahibinin tüzel kişi olması hâlinde, bu tüzel kişinin malî işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişiler, çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlüdür. (3)Çek hesabı sahibi gerçek kişi, kendisi adına çek düzenlemek üzere bir başkasını temsilci veya vekil olarak tayin edemez. Gerçek kişinin temsilcisi veya vekili olarak çek düzenlenmesi halinde, bu çekten dolayı hukukî ve cezaî sorumluluk çek hesabı sahibine aittir."şeklinde düzenlendiği görülmektedir.
    Vekil sıfatı olmaksızın hesap sahibi gerçek kişi tarafından keşide edildiği, keşide tarihinden önce ibraz edilmediği ve kısmı ödeme bulunmadığı anlaşılan suça konu bu çekle ilgili  olarak 3167 Sayılı Yasanın ilgili maddesi uyarınca üzerinde yazılı miktar kadar Adli Para Cezasına hükmedildiği, 5941 Sayılı Yasanın ilgili maddesinde verilecek Adli Para Cezasının gün karşılığı olarak tayin edilmesi gerektiği, Adli Para Cezasının, 5237 Sayılı TCK'nın 52./1.-2.-3.-4. maddesinde, "[1]Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.[2]En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsî hâlleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.[3]Kararda, adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir.[4]Hâkim, ekonomik ve şahsî hâllerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler hâlinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir." şeklinde tanımlanıp hüküm altına alındığı, anılan mevzuat çerçevesinde suça konu çekin üzerindeki 8.100,00 TL'lik miktara göre bu yönde bir uyarlama yapıldığında, sanığın takdiren 81 Gün Karşılığı Adli Para Cezasıyla Cezalandırılmasının ve bir gün karşılığı yine takdiren 100,00 TL olarak belirlendiğinde de neticeten yine 8.100,00 TL Adli Para Cezasına hükmedilmesi gerekeceğinin ayrı ayrı anlaşılması cümlelerinden olmak üzere, 5941 Sayılı Yasanın ne sübut, ne de miktar yönünden sanığın lehine bir düzenleme getirmediği hususunda tam bir hukuki ve vicdani kanaate varılarak hukuki mesnetten yoksun olduğu kanısına varılan talebin reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
    Gerekçesi Yukarda Açıklandığı Üzere;
    H Ü K Ü M:
    1.Talebin REDDİ ile yukarıda esas ve karar numarasıyla karar tarihleri yazılı kararımızın   ‘HÜKÜM’ kısmının aynen MUHAFAZASINA,İNFAZIN DEVAMINA;
    2.İşbu ek kararın bir örneğinin talepte bulunan birime hem TEBLİĞİNE;
    Dair,sanığın yokluğunda, Cumhuriyet Savcısı M.DEMİR’in mütalaasına uygun olarak, duruşma yapmaksızın, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, CMK’nın 267. v.d. maddeleri uyarınca itiraz yolu açık olmak üzere karar verildi.

    MÜDÜR  BERAET

    Dosyanın incelenmesinden, açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonunda, mahkememizin yukarıda esas ve karar numaralarıyla karar tarihi yazılı asıl kararıyla, yine yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı sanığın,  'suça konu çekin, üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişilerden, yani, çek hesabı sahibi tüzel kişinin malî işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi yada yönetim organını oluşturan gerçek kişilerden  birisi olmaksızın, sadece dışardan atanan müdür sıfatıyla suça konu çeki keşide etmek suretiyle', üzerine atılı Karşılıksız Çek Keşide Etme Suçunu işlediği kanısına varılarak, eylemine uyan 3167 Sayılı Yasanın 16/1. maddesi uyarınca çek bedeli kadar Adli Para Cezasıyla Cezalandırılmasına  ve Çek Hesabı Açmasının  Yasaklanmasına karar verildiği, kesinleşmesi üzerine infaza verilen bu  kararın, İlamat ve  İnfaz Bürosu tarafından iade edilerek, 20/12/2009 Tarihinde 27438 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5941 Sayılı Yasada sanık lehine düzenleme bulunduğundan ve infazda tereddüt oluştuğundan bahisle,  İNFAZININ DURDURULUP DURDURULMAYACAĞI  konusunda bir ek karar istendiği görülmüştür.
    İddia makamı mütalaasında, sanığın, suça konu çekin, üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişilerden, yani, çek hesabı sahibi tüzel kişinin malî işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi yada yönetim organını oluşturan gerçek kişilerden  birisi olmaksızın, sadece dışardan atanan müdür sıfatıyla suça konu çeki keşide etmek suretiyle suça konu çeki keşide etmiş olup  yeni yasada atılı bu eylemin suç olarak düzenlenmediğinden bahisle, sanığın atılı suçtan beratiyle mahkumiyete ilişkin asıl kararın bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına ve  infazın durdurulmasına karar verilmesini mütalaa ve talep talep etmiştir.
    Suça konu atılı eylemin ve cezasının, bir taraftan 3167 Sayılı Yasanın 16/1. maddesinde, "(1)Üzerinde yazılı keşide tarihinden önce veya ibraz süresi içinde 4 üncü madde uyarınca ibraz edildiğinde, yeterli karşılığı bulunmaması nedeniyle kısmen de olsa ödenmeyen çeki keşide eden hesap sahipleri veya yetkili temsilcileri, kanunların ayrıca suç saydığı haller saklı kalmak üzere, çek bedeli tutarı kadar adli para cezasıyla cezalandırılırlar." şeklinde, bir taraftan da 5941 Sayılı Yasanın 5/1.-2 maddesinde, "(1)Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adlî para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamaz...(2) Birinci fıkra hükmüne göre çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan kişi, çek hesabı sahibidir. Çek hesabı sahibinin tüzel kişi olması hâlinde, bu tüzel kişinin malî işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişiler, çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlüdür." şeklinde düzenlendiğinin,anılan 5941 Sayılı Yasanın 5/3. maddesinde,"(3)Çek hesabı sahibi gerçek kişi, kendisi adına çek düzenlemek üzere bir başkasını temsilci veya vekil olarak tayin edemez. Gerçek kişinin temsilcisi veya vekili olarak çek düzenlenmesi halinde, bu çekten dolayı hukukî ve cezaî sorumluluk çek hesabı sahibine aittir." denilmek suretiyle, hesap sahibi olmaksızın vekalete dayanılarak çek keşide edilmesinini yasaklanmış olup, hesap sahibi olmayan dışardan atanan müdürün hukuki ve cezai sorumluluğunun olmadığının,  5237 Sayılı TCK'nın 'Zaman Bakımından Uygulama' başlıklı 7/2. maddesinin, "[2]Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." derildiğinin, anlatılagelen yasal mevzuat çerçevesinde olay değerlendirildiğinde, sanığın, 'suça konu çekin, üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişilerden, yani, çek hesabı sahibi tüzel kişinin malî işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi yada yönetim organını oluşturan gerçek kişilerden  birisi olmaksızın, sadece dışardan atanan müdür sıfatıyla suça konu çeki keşide etmekten ibaret'  eyleminin yeni yasa ile suç olmaktan çıkartıldığının anlaşılması cümlesinden olmak üzere, 5941 Sayılı Yasanın sübut yönünden sanığın lehine  düzenleme getirdiği hususunda tam bir hukuki ve vicdani kanaate varılarak yerinde olduğu anlaşılan talebinkabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
    Gerekçesi Yukarda Açıklandığı Üzere;
    H Ü K Ü M:
    1.Yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı sanığın, daha önce yapılan yargılama sonunda, ''suça konu çekin, üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişilerden, yani, çek hesabı sahibi tüzel kişinin malî işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi yada yönetim organını oluşturan gerçek kişilerden  birisi olmaksızın, sadece dışardan atanan müdür sıfatıyla suça konu çeki keşide etmek suretiyle', müştekiye/katılana karşı, üzerine atılı, Karşılıksız Çek Keşide Etme Suçunu işlediği kanısına varılarak eylemine uyan 3167 Sayılı Kanunun 16/1. maddesi uyarınca çek bedeli kadar Adli Para Cezasıyla Cezalandırılmasına ve Çek Hesabı Açmasının Yasaklanmasına karar verilmiş ise de, 'atılı bu eylemin, 20/12/2009 Tarihinde 27438 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5941 Sayılı Yasanın 5/1.-2.-3. maddesiyle suç olmaktan çıkarıldığının' anlaşılması cümlesinden olmak üzere yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle, 5237 Sayılı TCK'nın  7/2.maddesinin yollamasıyla ve 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 223/2.-(a) maddesi uyarınca üzerine atılı suçundan BERAETİNE;
    2.Mahkememizin yukarıda esas ve karar numaralarıyla karar tarihi yazılı asıl kararının BÜTÜN SONUÇLARIYLA BİRLİKTE ORTADAN KALDIRILMASINA;
    3.İş bu ek kararın bir örneği de eklenmek suretiyle infaz evraklarının bila infaz iadesi için Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı İnfaz Bürosuna DERHAL MÜZEKKERE YAZILMASINA;
    4.İş bu ek kararın birer örneğinin, katılana/vekiline TEBLİĞİNE;
    5.Katılanın/vekilinin, iş bu ek kararın kendisine tebliğ tarihinden itibaren 7(yedi) gün içinde, mahkememize bir dilekçe vermek ya da zabıt kâtibine bu hususta bir beyanda bulunmak suretiyle iş bu karara İTİRAZ EDEBİLECEĞİNE;
    6.İş bu ek kararın kesinleşmesini mütakip Tali Karar Fişi düzenlenerek Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne GÖNDERİLMESİNE;
    Dair,tarafların yokluğunda, Cumhuriyet Savcısı M.DEMİR’in mütalaasına uygun olarak, duruşma yapmaksızın, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, CMK’nın 267. v.d. maddeleri uyarınca itiraz yolu açık olmak üzere karar verildi.

     VEKİL BERAET

    Dosyanın incelenmesinden, açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonunda, mahkememizin yukarıda esas ve karar numaralarıyla karar tarihi yazılı asıl kararıyla, yine yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı sanığın,  'suça konu çekin hesap sahibi olmaksızın hesap sahibinin kendisine verdiği vekalete istinaden suça konu çeki keşide etmek suretiyle', üzerine atılı Karşılıksız Çek Keşide Etme Suçunu işlediği kanısına varılarak, eylemine uyan 3167 Sayılı Yasanın 16/1. maddesi uyarınca çek bedeli kadar Adli Para Cezasıyla Cezalandırılmasına  ve Çek Hesabı Açmasının  Yasaklanmasına karar verildiği, kesinleşmesi üzerine infaza verilen bu  kararın, İlamat ve  İnfaz Bürosu tarafından iade edilerek, 20/12/2009 Tarihinde 27438 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5941 Sayılı Yasada sanık lehine düzenleme bulunduğundan ve infazda tereddüt oluştuğundan bahisle,  İNFAZININ DURDURULUP DURDURULMAYACAĞI  konusunda bir ek karar istendiği görülmüştür.
    İddia makamı mütalaasında, sanığın, suça konu çekin hesap sahibi olmaksızın hesap sahibinin kendisine verdiği vekalete istinaden suça konu çeki keşide etmek suretiyle suça konu  çeki keşide etmiş olup  yeni yasada atılı bu eylemin suç olarak düzenlenmediğinden bahisle, sanığın atılı suçtan beratiyle mahkumiyete ilişkin asıl kararın bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına ve  infazın durdurulmasına karar verilmesini mütalaa ve talep talep etmiştir.
    Suça konu atılı eylemin ve cezasının, bir taraftan 3167 Sayılı Yasanın 16/1. maddesinde, "(1)Üzerinde yazılı keşide tarihinden önce veya ibraz süresi içinde 4 üncü madde uyarınca ibraz edildiğinde, yeterli karşılığı bulunmaması nedeniyle kısmen de olsa ödenmeyen çeki keşide eden hesap sahipleri veya yetkili temsilcileri, kanunların ayrıca suç saydığı haller saklı kalmak üzere, çek bedeli tutarı kadar adli para cezasıyla cezalandırılırlar." şeklinde, bir taraftan da 5941 Sayılı Yasanın 5/1.-2 maddesinde, "(1)Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adlî para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamaz...(2) Birinci fıkra hükmüne göre çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan kişi, çek hesabı sahibidir. Çek hesabı sahibinin tüzel kişi olması hâlinde, bu tüzel kişinin malî işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişiler, çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlüdür." şeklinde düzenlendiğinin,anılan 5941 Sayılı Yasanın 5/3. maddesinde,"(3)Çek hesabı sahibi gerçek kişi, kendisi adına çek düzenlemek üzere bir başkasını temsilci veya vekil olarak tayin edemez. Gerçek kişinin temsilcisi veya vekili olarak çek düzenlenmesi halinde, bu çekten dolayı hukukî ve cezaî sorumluluk çek hesabı sahibine aittir." denilmek suretiyle, vekalete dayanarak çek keşide edilmesinin yasaklanmış olduğunun,  5237 Sayılı TCK'nın 'Zaman Bakımından Uygulama' başlıklı 7/2. maddesinin, "[2]Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." derildiğinin, anlatılagelen yasal mevzuat çerçevesinde olay değerlendirildiğinde, sanığın, 'suça konu çekin hesap sahibi olmaksızın hesap sahibinin kendisine verdiği vekalete istinaden suça konu çeki keşide etmekten ibaret'  eyleminin yeni yasa ile suç olmaktan çıkartıldığının anlaşılması cümlesinden olmak üzere, 5941 Sayılı Yasanın sübut yönünden sanığın lehine  düzenleme getirdiği hususunda tam bir hukuki ve vicdani kanaate varılarak yerinde olduğu anlaşılan talebinkabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
    Gerekçesi Yukarda Açıklandığı Üzere;
    H Ü K Ü M:
    1.Yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı sanığın, daha önce yapılan yargılama sonunda, 'suça konu çekin hesap sahibi olmaksızın hesap sahibinin kendisine verdiği vekalete istinaden suça konu çeki keşide etmek suretiyle', müştekiye/katılana karşı, üzerine atılı, Karşılıksız Çek Keşide Etme Suçunu işlediği kanısına varılarak eylemine uyan 3167 Sayılı Kanunun 16/1. maddesi uyarınca çek bedeli kadar Adli Para Cezasıyla Cezalandırılmasına ve Çek Hesabı Açmasının Yasaklanmasına karar verilmiş ise de, 'atılı bu eylemin, 20/12/2009 Tarihinde 27438 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5941 Sayılı Yasanın 5/1.-2.-3. maddesiyle suç olmaktan çıkarıldığının' anlaşılması cümlesinden olmak üzere yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle, 5237 Sayılı TCK'nın  7/2.maddesinin yollamasıyla ve 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 223/2.-(a) maddesi uyarınca üzerine atılı suçundan BERAETİNE;
    2.Mahkememizin yukarıda esas ve karar numaralarıyla karar tarihi yazılı asıl kararının BÜTÜN SONUÇLARIYLA BİRLİKTE ORTADAN KALDIRILMASINA;
    3.İş bu ek kararın bir örneği de eklenmek suretiyle infaz evraklarının bila infaz iadesi için Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı İnfaz Bürosuna DERHAL MÜZEKKERE YAZILMASINA;
    4.İş bu ek kararın birer örneğinin, katılana/vekiline TEBLİĞİNE;
    5.Katılanın/vekilinin, iş bu ek kararın kendisine tebliğ tarihinden itibaren 7(yedi) gün içinde, mahkememize bir dilekçe vermek ya da zabıt kâtibine bu hususta bir beyanda bulunmak suretiyle iş bu karara İTİRAZ EDEBİLECEĞİNE;
    6.İş bu ek kararın kesinleşmesini mütakip Tali Karar Fişi düzenlenerek Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne GÖNDERİLMESİNE;
    Dair,tarafların yokluğunda, Cumhuriyet Savcısı M.DEMİR’in mütalaasına uygun olarak, duruşma yapmaksızın, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, CMK’nın 267. v.d. maddeleri uyarınca itiraz yolu açık olmak üzere karar verildi.

     

    Duyuru Arşivi

  • YENİ MAKALE: Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerin İş Yaşamlarında Karşılaştıkları Sorunlar ve Çözüm Önerileri
  • Muhasebe Mesleğinde Etik Kurallar
  • ÜSKÜP / MAKEDONYA 'DA SUNULAN BİLDİRİMİZ YAYINLANDI (S.723-732)
  • YENİ MAKALEMİZ YAYINLANDI
  • SEÇİLMİŞ MAKALE
  • İş Yüküne Çözüm Olarak Savcılık Soruşturma Bürolarında Toplam Kalite Yönetimi
  • MAKALELER YENİLENDİ
  • 10. KİTABIMIZ
  • YENİ MAKALE - 2: İstihdam Odaklı Mesleki Eğitime Yönelik Sorunlar, Talep ve Beklentiler
  • YENİ KİTABIMIZ
  • İş Kanunları Kitabımızın 2. Baskısı Çıktı
  • YENİ MAKALE
  • İSG HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK
  • PLOVDİV (BULGARİSTAN) ÜNİVERSİTESİNDE SUNULAN BİLDİRİLERİMİZ
  • YENİ MAKALE
  • YENİ KİTAP TANITIMI
  • AYIN KİTABI
  • YENİ KİTABIMIZ (ADLİYE BİNALARI VE TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ)
  • HENÜZ RESMİ GAZETEDE YAYINLANMAYAN İSG KANUN DEĞİŞİKLİKLERİ
  • TÜRKİYE’DEKİ TARIM SEKTÖRÜNÜN SOSYAL GÜVENLİK SORUNLARINA AVRUPA BİRLİĞİ İLE UYUM EKSENİNDE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Teoman AKPINAR Doktora Tezi
  • YENİ YAYINLANAN KİTABIMIZ
  • YENİ KİTABIMIZ ( SON DEĞİŞİKLER İLE İŞ KANUNLARI )
  • ÇSGB, Diğer Sağlık Personeli Temel Eğitim Programı
  • 176 SAYILI MADEN İŞYERLERİNDE GÜVENLİK VE SAĞLIK SÖZLEŞMESİNİN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN RESMİ GAZETEDE YAYINLANDI
  • İNŞAAT İŞLERİNDE İŞ GÜVENLİĞİNDE YENİ DÖNEM (167 SAYILI ILO SÖZLEŞMESİ TAM METNİ)
  • ÇOK ÖNEMLİ TAVSİYELER İÇEREN KÖŞE YAZISI
  • VII.İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KONGRESİNDE SUNULAN BİLDİRİMİZİN TAM METNİ
  • KİTABIMIZIN 2. BASKISI YAYINLANDI
  • KİMLER İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI OLABİLİR?
  • YENİ KİTABIMIZ BASILDI
  • Muhasebe Derslerine Beşincisi Eklendi
  • Yeni sınav eklendi
  • Adalet Bakanlığı Taşra Teşkilatında Görevli Personelin Komisyonlar Arası Naklen Atamaları
  • Hakim ve Savcıların Şahsi Tabanca Alımına İlişkin Duyuru
  • Kendini Hakim Savcı ve Kolluk Personeli Olarak Tanıtan Dolandırıcılara Dikkat
  • KALEM YÖNETMELİĞİ
  • ADLİ YARGI ADALET KOMİSYONLARI MÜFETTİŞ ELEŞTİRİLERİ
  • ADLİ YARGI ADALET KOMİSYONLARININ YETKİ VE GÖREVLERİ
  • EGITIM ILANI
  • KOLLUK Kuvvetlerinin yazışmalarında kullabilecekleri zip formatında hazırlanmıs program sitemizin dosyalar bolumune eklenmıstır.
  • YARGI VE TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ
  • YAŞAM BOYU ÜNİVERSİTE DÖNEMİ BAŞLIYOR
  • İNGİLİZCE KONULU BİLGİ ÖLÇME DEĞERLENDİRME UYGULAMASI
  • Bilgisayar Ağları Konulu bilgi Ölçme Etinliği Eklendi
  • Kalite Yönetim Sistemi Bilgi Ölçme Değerlendirme Uygulaması
  • Kişisel Eğitim Çalışması
  • Elektronik İmza Konulu Bilgi Ölçme Değerlendirme Uygulaması
  • UYAP Konulu Bilgi Ölçme Değerlendirme Uygulaması
  • Yeni Çek Yasası Lehe-Aleyhe Değerlendirme Ek Karar Örnekleri
  • Yeni Çek Yasası İnfazda Tereddüt ,Karar, Döküman Örnekleri
  • Adli Kolluk Sorumluluarı Değerlendirme Raporu Örnek Form
  • Ayın Kitabı İnfaz Hukuku Kemal MECİT
  • Ayın Kitabı Bilinçli Kast Olası Taksir Dr.Cengiz APAYDIN
  • İstanbul Protokolü adli raporlar 2008 yılı yazışma örneği



  • Ziyaret Bilgileri
    Aktif Ziyaretçi1
    Bugün Toplam140
    Toplam Ziyaret621961
    Dava Dosyası Sorgulama
    KİTAP